Jump to content

Havacılık tarihinden ilginç olaylar...


GARYOSAVAN
 Share

aslında hezarfen çelebiler lagari idi herhalde bi tanesi roket diğeri denizaltı falan yapmışlar o dönemde. tabi eskisi kadar bilime önem verilmiyordu. çünkü verilecek kaynak yoktu. daha yeniçerinin parası bile doğru düzgün ödenemiyordu. Ayrıca bu yunanlıları bu kadar büyütmenin alemi yok. aynı millet urfada antepde milis kuvvetler ile fransızları durdurdu.  yunan muharebeleride sıkıntılı komuta hatası vs uzar gider.

 

birde şunu anlamıyorum. neden ben şikayet ediliyorum sadece? o rezil resmi koyan, konuyu başta siyasete çekenlerin suçu yok mu ? neden sadece ben? sizden farklı fikirlerim olduğu için mi ? 

 

Usulünü bilmediğin için... 

Resmin kaldırılmasını istiyorsan [member='syndrome23'] mesaj atarsın, olur biter. Burası siyaset meydanı değil.

medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ayrıca bu yunanlıları bu kadar büyütmenin alemi yok. aynı millet urfada antepde milis kuvvetler ile fransızları durdurdu.  yunan muharebeleride sıkıntılı komuta hatası vs uzar gider.

Siyasetle ilgisiz yazacağım tartışma alevlendirmek de değil amacım sadece askeri yöne konuşuyorum ben baştan söyliyeyim. Yunanlı kısmına gelirsek, öncelikle İngilizlerden destek alıyorlardı diğerlerinden daha fazla, işine geliyordu adamların. Dediğim yeni cephe savunması anlayışını tahmin edemediler. Yunanlıların stratejisi cephenin bir kısmını yarmak, sonra da klasik bir hamle olarak Türklerin tüm cepheyi geriye çekmesiydi. Böyle meclise kadar gideceklerdi. Fakat yeni cephe anlayışı ile tüm cephe geri çekilmedi, sadece kaybeden cephe geri çekildi ve toparlanınca ilerlemeye devam etti savaşlarda bunun faydası vardı. Ayrıca Büyük Taaruz'da da bu yeni stratejilerin faydasını gördük (Blitzkreig). Batı cephesindeki düşmanları milis kuvvetler ile durduramazdık. Kütahya-Eskişehir Savaşları'nda Kuvay-ı Milliye ile nasıl karşı koyardık artık orasını sen düşün. Düzenli orduyla bile geri çekilmek zorunda kaldığımız bir savaş. Yanlış birşey dediysem birisi düzeltsin ben de doğrusunu öğreneyim.

medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

işte dediğim gibi. komuta sıkıntısından yaşandı bunlar. balkan savaşlarında nasıl yenildiysek aynısında bu savaşlarda yaşandı. yoksa boks tabiri ile yunanı ermenisi bizim sıkletimizde değil. aynı kuvai milliye fransızı güneydoğuda durdurdu. ve yunan askerinide bayağı hırpaladı. tabi doğu tarafı batıdan daha farklı. batıda rumlar herifleri izmirde karşıladı resmen.

Share this post


Link to post
Share on other sites

.

Edited by YavruKurt147

syndrome23 (Posted )

1.1.2. Start or participate in flame wars, intentionally derail a topic, or post useless spam messages in moderated areas.
1.1.21. Any form of political or religious discussion liable to cause dissent.

raporlayıp müdahil olmamanız gerekir
medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

  • Forum Moderator

http://imgur.com/iuYfYF9

 

konuyla bizzat ilgileneceğim, şu an için kapalıdır yoruma. kimsenin yaptığı cezasız kalmayacak. daha önce iyi niyet gösterip ceza vermediğimiz bazı kişiler bu sefer almaları gerekenden fazlasını alacaklar. içiniz rahat olsun.


konu yoruma açıktır. aynı çizgide devam ederseniz çok daha ağır cezalar vereceğim

Share this post


Link to post
Share on other sites

http://imgur.com/iuYfYF9

 

konuyla bizzat ilgileneceğim, şu an için kapalıdır yoruma. kimsenin yaptığı cezasız kalmayacak. daha önce iyi niyet gösterip ceza vermediğimiz bazı kişiler bu sefer almaları gerekenden fazlasını alacaklar. içiniz rahat olsun.


konu yoruma açıktır. aynı çizgide devam ederseniz çok daha ağır cezalar vereceğim

 

[spoiler]PPQ6OQ.jpg[/spoiler]

 

IAI-Phalcon-Condor-707.jpg

 

Boeing 707. Önde ki burun ilk başta şaşırtıcı derecede devasa büyüklükte ve komik gelsede havadan erken uyarı sistemi ve radar bu uçağın önünde ki kocaman burnuna yerleştirilmiş. Bu şekilde hizmet eden uçak daha sonraları emekliye ayrılmış.

 

Çok önceleri rastlamıştım ve tuhafıma gitmişti. Paylaşayım dedim... =)

syndrome23 (Posted )

oraya T-10M OP yazıp bana yollasana özelden :D
  • Upvote 5
medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aloha Hava Yolları'nın 243 sefer sayılı uçuşu

 

28 Nisan 1988 tarihinde Hawaii Adalarının Hilo kentinden Honolulu kentine giden uçak havalanıp seyir irtifasına çıktığı esnada meydana gelen patlayıcı dekompresyon sonucu uçağın yolcu kabininin ön kısmından 35 m2'lik bir ksım koparak uçaktan ayrılmış, uçak Maui adasına acil iniş yapmak zorunda kalmıştır. Uçaktaki 89 yolcu ve 6 mürettebattan sadece 1 kabin görevlisi uçaktan dışarı fırlayarak hayatını kaybetmiştir.

 

[spoiler]

Aloha_Airlines_Flight_243_fuselage.png

[/spoiler]

 

Devamı burada:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Aloha_Hava_Yollar%C4%B1%27n%C4%B1n_243_sefer_say%C4%B1l%C4%B1_u%C3%A7u%C5%9Fu

Edited by UcanAdam36
medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Uçaktaki 89 yolcu ve 6 mürettebattan sadece 1 kabin görevlisi uçaktan dışarı fırlayarak hayatını kaybetmiştir.

Gusül şart.

  • Upvote 3
medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kadın operatörün yerinde olsam. "Kullandığın uçağın yapımında kadın işçiler de çalıştı. Madem gevur bir kadın olduğum için yakıt almıyorsun; o zaman neden gevur uçağını kullanıyorsun?"

 

Bu soru üzerine error verecek olan Suudi pilot hemen oracıkta eject yapacaktı.

medal medal medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eject yapamaz. Yapmaz yani ,sonuçta onun sisteminde de kadınlar çalışmıştır. Direk kokpiti açıp zıplasın. Paraşütte kullanmaz onda da kadın işçiler var. Atlayıp ölsün, dünyadan bir sexist daha silinir 

  • Upvote 5
medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eject yapamaz. Yapmaz yani ,sonuçta onun sisteminde de kadınlar çalışmıştır. Direk kokpiti açıp zıplasın. Paraşütte kullanmaz onda da kadın işçiler var. Atlayıp ölsün, dünyadan bir sexist daha silinir 

Kokpiti de açamaz. Çünkü onun hidroliğini camını vs. bile kadınlar yapmıştır. 

medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yıl olmuş 2015, halen daha 1923 kafasında olanlar var. komik. bu resimdeki kişi ingilizlerin bizi  manda yönetimine alıp yapamayacaklarını yapan adam değil mi ? anadolu müslümanlarını yobaz cahil suudi ile aynı kefeye koymayın ayıptır ayıp. Sizleri bizleri böyle kandırdılar din bilimi gelişmeyi engelliyor adı altında dinden iyice soyutladılar kendi dedelerinden dininden bir haber toplum haline getirildik. Bu İngilizlerler çok zeki.

600 bilmem kac senesinde olmaktansa 1923 senesinde olmak iyidir.Manda gelseydi daha rahat ederdik diyor.Yuh be arkadas bu kadarda olmaz.Kimlerin kandirildigi belli.Ataturkun inkilaplari ile sorunun var ise Turkiye Cumhuriyetinin varligi ile ilgili sorunun var demektir.Cezai yaptirimi vardir.En azindan TCKda ve Anaysada bu sekilde geciyor.Hos tabi dunyadaki kitaplari ve kanunlari ancak isinize geldigi gibi kullanmak 1400 yildir suren marifetiniz ama neyse..

 

Burda amerikada bir sonraki baskan trump olacak.Neden biliyormusun? Kiimse ama kimse muslumanlari sevmiyor.Yaptiklari pisliklerden,abazaliklarindan,Elle yemek yemelerinden tut aklina gelecek herseyleri igrenclik objesi.Aynisi almanyadada oluyor.Adamlar insanlik etti ulkelerine 2 milyon random musluman aldi sokaklari tacizden gecilmiyor.Halk havuzlarina girisleri yasaklandi abazalik yaptiklarindan.

 

Neden abaza bunlar? Neden batiya yada turkiyeye gecince gozleri donuyor ickiye kariya kiza saldiriyor?Istisna degil tamami boyle.Cunku kuranla yonetilen ulkeler baskinin zulmun ve karanligin ulkeleri.Evlenene kadar bir tane karsi cinsin yuzune bile bakamazsan sende boyle olursun arkadasim.Sende sapik olursun.Benim okulumda bile erkekleri en cok kesen kizlar basi kapali arap kizlari.Niye? cunku bu ozgurluk kendi ulkelerinde yok.Yasagin ve kisitlamanin her turlusu her rejimde karsi atagini bulur.Bu tarih boyunca boyle olmustur,Imparatorluklar ve devletler bu yuzden gocmustur.Toplumlar bu yuzden birbirine dusman olup kaybolup gitmislerdir.

 

O kadar acinasi bir durumki,Harcanan insanlara o kadar cok uzuluyorumki.Ama suc kendilerinde.Sorsan en iyi ulke kendilerinin.EN iyi ahlak sistemi kendilerinin.Ama realite oyle degil iste.Gunumuzde dunyadaki toplum skalasinin en altinda hangi ulkelerin ve hangi insan gruplarinin oldugu besbelli.Sucuda baskasina atmayi cok seversiniz.Bir kere bakip dedinizmi ya belkide bizim kulturumuzde bizim gecmisimizde bir sorun varda biz bugun bu yuzden eziliyoruz.

 

P.S : Syndrome sende kusura bakma.Tutamadim kendimi bir cevap yazilmasi gerekiyordu.O kadar saydirmis arkadas.Bu yaptigim ilk ve son konu disi yorum.Dahada  birsey yazmayacagim.Dogunun forumlarinda bile kavga ve ayrimcilik var.Ulkeleri ne haldedir.

Edited by WhitePeace

Europa (Posted )

Europa (Today, 09:49 AM): -
Bu mevzu ile ilgili olarak gereken cezalar verilmişken tekrar konuyu alevlendirmeye çalışmanın kimseye bir faydası yok.

Kural dışı davranışlar:

1.1.2. Gözetilen alanlarda ateşli bir kavga başlatmak veya katılmak, kasıtlı olarak bir konuyu saptırmak veya işe yaramayan anlamsız istenmeyen mesajlar göndermek.

1.2.5. 19. ve 21. Yüzyıllarda yaşamış politik figürlerin isimleri ve resimlerinin kullanımı. Bunlara suçlu Askeri Şahıslar ve 1.2.6.'da belirtilen dekorasyonlara sahip şahısların resmi de dahildir.

1.2.17. Ayrımcılığa yada bölücülüğe sebebiyet verecek her tür politik ve dini içerik.

1.1.5. Kasten moderatörlere veya idarecilere kafa tutmak. Eğer alınan tedbirlerle ilgili şüpheleriniz veya sorunlarınız varsa lütfen Moderatörlere, Kıdemli Moderatörlere, Baş Moderatöre veya Topluluk Yöneticilerine/İdarecilerine Özel Mesaj gönderiniz.

1.1.19. İmalı ya da direk olarak küfür veya aşağılama (tamemen yada bir parça). Bu küfretmek , sağlık ile ilgili referanslar (kanser , akli hastalık vs.) , saldırgan ve ağır dil , aşağılamaya ve kötüleme amaçlı herhangi bir gönderme. Otomatik filtrelenen kelimeler bunlara dahil değildir.

Kişisel notum: Yüce önderimiz Atatürk'ü islamiyet düşmanı olarak göstermeye çalışmak ona böyle bir sıfat yüklemeye çalışmak Atatürk'e yapılan en büyük saygısızlıklardan biridir. İnsanların çarpıtılmış ve değiştirilmiş biçimdeki sapkınlıklarını bir inancın özüne, ve göze batan örnekleri de tüm topluma genellemek de ayrıca çirkin bir davranıştır.

  • Upvote 1
medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

O kadar ban atıldı canlar yandı hala tartışmayı alevlendirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bravo
medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zaten dünyada ve özellikle ülkemiz içerisinde gergin bir dönem geçiriyoruz. Birileri ülke içinde kutuplaşmayı artırmak için elinden geleni yapıyor. Aklı selim bilinen insanlar bile bu oyuna kanıyorlar. Taraflar ayrılıyor, tartışma kızışıyor. Düşmanlık besleniyor, bir kıvılcımla, galeyana gelip yok yere insanlar hiç çekinmenden birbirinin canına, malına, haysiyetine, ırzına, namusuna, değerlerine uzanabiliyor. Bunu kendinde hak görüyor. Yok öyle bir hak.

 

Zamanında çok düşünce ayrılıklarına gidip birbirimizi kırıp geçirdik ancak bir türlü ders almamış olmak gerçekten şaşırtıcı. Oysaki renkli bir ülkeyiz, her türlü din, dil, ırk, mezhepten insan bir arada yaşıyor, köklü bir geçmiş ve kültür var. Hal böyle iken aramızdaki farklılıkları uç noktalara çekip kendin gibi olmayan her türlü düşünceyi düşman olarak ilan etmek ve düşmanca davranmak sanırım çözümcü bir yaklaşım değil. Lütfen buna bir son verin. Bu forumda zaten kurallara aykırı ve biz moderatörler olarak da buna müsade etmeyeceğiz. Bundan sonra bu konuyu alevlendirecek herkesi hiç bir ayrım gözetmeden en şiddetli biçimde cezalandıracağız. Çünkü bu davranış bölücülüktür ve bölücülükde terorizm ile eşdeğerdir. Sonra ben bilmiyordum, duymadım denmesin.

 

Ha şunu da deyim. Bizim şahsi görüşlerimizden yüz bulup  bize bir şey denmez de sanılmasın. Ayrım gözetilmeyecektir.

 

Bilginiz olsun.

 

Başlık açık. Düzgün bir şekilde konu ile ilgili yazıyorsanız yazın.

  • Upvote 4
medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sierra Nevada Corp (SNC) 1963 yılında kuruldu, 1994 yılında Fatih Özmen ve eşi Eren Özmen tarafından satın alındı, 2016 yılında NASA ile uzay kargo taşımacılığı anlaşması yaptı, 2019'dan 2024'e kadar NASA'nın uluslar arası uzay merkezine kargo taşımacılığı yapacaklar.

 

Sierra-Nevada-Corporation-Dream-Chaser-s

 

SNC-Sierra-Nevada-Corporation-Dream-Chas

 

Kaynak: http://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1181428-nasanin-ihalesini-snc-kazandi

Edited by GARYOSAVAN
  • Upvote 6
medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

  • 10 months later...

KENDİ KENDİNE İNEN FANTOM’A PİLOT UNVANI VERİLDİ

Havacılıkta, yaşanan bazı olayların uçaklara sembol olarak işlenmesine en çarpıcı örnek, 1984 yılında Eskişehir’de yaşandı.

F4-E Fantom uçağıyla görev uçuşunu tamamlayan pilotlar inişe geçti. Uçak pisti doğrultup inmeye başladığı anda motoruna kuş çarptı. Pilotlar fırlatma koltuğunu kullanarak uçağı terk etti. Ancak o andan sonra F4-E, piste pilotsuz iniş yapmaya başardı.

İniş o kadar başarılı olmuştu ki, bakım yapıldıktan sonra F4E tekrar uçmaya başladı. Bu sıra dışı olaydan sonra uçağın burnuna, pilotsuz da inebiliyor esprisiyle ‘pilot brövesi’ işlendi.

TSK tescilli Fantom böylece dünya savaş uçakları tarihine ‘fırlatma koltuğu kullanıldıktan sonra’ tekrar hizmet veren ilk ve tek uçak olarak tarihe geçti.

Bu olaydan 5 yıl sonra aynı uçağa yine kuş çarptı. Pilotlar yine fırlatma koltuğu ile uçağı terk etti ve uçak düşerek kullanılamaz hale geldi.

Kaynak: http://www.apron24.com/manset/kendi-kendine-inen-fantoma-pilot-unvani-verildi/

 

Türk Hava Kuvvetlerinin B-24’leri Kullanımı ve Amerikan Ekipleri

Zorunlu iniş yapan 11 adet B-24D uçakları, Amerika tarafından hibe edilerek, Türkiye’nin tarafsızlık politikasında olası sıkıntılardan kurtarmıştı. Her iki harekâtta enterne edilen toplam Amerikalı havacı sayısı 78 idi. Bu sayıya Manavgat açıklarında denize mecburi iniş yapan Hadley’s Harem B-24 uçağından kurtulan 7 kişi de dâhildir.

İlk saldırıdan enterne edilen Amerikan uçuş ekipleri önce Atatürk Orman Çiftliği’nde, daha sonra Ankara’da bir otelde ikamet ettiler. Ekipler otelden dışarı çıkınca yanlarına nöbetçi asker veriliyordu. Ekiplerin tüm masraflarını Amerika’nın Ankara elçiliği karşılıyordu.

Ağustos 1942’de Genelkurmay Başkanlığı uçabilecek konumdaki uçakların Eskişehir’deki I. Tayyare Alayına verilmesini istedi. Ayrıca Amerikan askeri ataşesinden Türklerin eğitimi için yardım talebinde bulundu. Ataşe, enterne edilen ekiplerin içinden Teğmen Brown ve bazı isimleri önerdi. Ayrıca aynı gruptan altı Amerikalı, Türk havacılarının nezaretinde gerekli bakımlardan sonra sağlam üç B-24D uçağını Eskişehir’e uçurdular. Uçaklar Eskişehir’e indikten sonra ilk iş olarak üzerlerindeki USAF işaretleri kapatıldı: Dikey stabilizelerin dış yüzeylerine Türk Bayrağı, gövde ve kanatlara Türk Hava Kuvvetlerinin işaretleri boyandı. Yine gövdelere 1, 2, 3 numaraları yazıldı.

Onarım, bakım ve Türklere eğitim (uçuş ve teknik) çalışmalarında Amerikalı havacılara başkanlık eden Teğmen Brown, Ankara’da bulunan dört kişinin daha Eskişehir’e gelerek kendilerine yardımcı olmaları için gerekli izinlerin verilmesini istedi. Bu talep hemen gerçekleştirildi…

Eskişehir’deki Amerikalı havacılardan Teğmen West ve Astsubay Çavuş Taylor, bir B-24D uçağında uçarak kaçmayı planladılar. Türkler tarafından “2” numara verilen Brooklyn Rambler isimli B-24D uçağını yavaş yavaş kaçışa hazırladılar. Bunun için de yakıt depolarının bozulmaması için devamlı bir miktar yakıtla dolu olmalarını, ayrıca belli aralıklarla motorların çalıştırılmasının gerektiğini Türk havacılara belirttiler. Bu işler için ilgili makamlardan izinler aldıktan sonra düzenli motor çalıştırmalarında kendilerine Kıbrıs uçuşuna yetecek kadar yakıtı, kanat depolarına yavaş yavaş biriktirdiler. Kaçış planlamasında Amerikalı havacılara Eskişehir’de sağlanan serbestlik önemli rol oynamıştı. Örneğin Eskişehir’de bulunan bir İngiliz havacı subayından en uygun rota, olası hava durumları ve Lefkoşe’deki İngiliz üssü hakkındaki bilgileri rahatça almışlardı.

14 Aralık gecesi, diğer Amerikalı havacılara kaçış planlarını açıkladılar. 15 Aralık 1942 günü Eskişehir üssünde Türkler öğle yemeği molasında iken Teğmen West bir motoru çalıştırdı. Her bir motoru çalıştırırken iki Amerikalı havacı uçağa bindiler. Kendilerinden şüphelenen Türk makinistin müdahalesine fırsat vermeden uçağın kapasını kapatıp, motorların ısınmasını  (Eski tip pervaneli uçakların motorları çalıştırıldıktan sonra belli bir süre ısınması mutlaka beklenirdi. YN.) beklemeden harekete geçtiler. Durumu anlayamayan nöbetçilerin şaşkın bakışları altında kalkışa geçtiler. Hafif uçak, buzlu pistten rahatça havalandı. I. Tayyare Alayı mensupları şaşkınlıklarını atlatınca, komutan Albay Naim Bürküt, kaçan uçağın takip edilerek yakalanmasını emretti! B-24 havalandıktan ancak yarım saat sonra bir Martin W-139 tipi uçakla Üsteğmen Hakkı Metel havalandı. Ancak daha yavaş olan bu uçağın bilinmeyen rotadaki B-24 ü yakalaması imkânsızdı. Rotada sadece Torosları aşmak için alçak uçuşu terk edip yükselen B-24’ü Kıbrıs’a yaklaşırken bir İngiliz Spitfire avcı uçağı karşıladı. Güvenlik için hemen iniş konfigürasyonuna geçen B-24D, dosdoğru Lefkoşe’deki RAF meydanına, eskort Spitfire ile birlikte indiler. Amerikalı havacılar gerekli sorgulama ve kontrollerden geçtikten sonra Tel Aviv üzerinden Kahire’ye gönderildi. İnişte lastikleri patladığı için hafif hasarlanan uçak, İngiliz ve Amerikalılarla, hem diplomatik hem de askeri kanallardan yapılan yoğun pazarlıklar sonucu Türkiye’ye tekrar iade edilmesi kararlaştırıldı. Brooklyn Rambler isimli B-24D, Eritre’de bulunan Amerikan bakım üssüne Amerikalı ekip tarafından uçuruldu. Burada gerekli tamir ve bakımı yapıldı. Ayrıca uçağın bazı makinalı top taretleri ve bir kısım silah sistemleri -bomba yuvaları- sökülerek, yolcu-personel taşıma konfigürasyonuna değiştirildi. Mart 1943’te Türk havacılara uçak teslim edildi…

Ankara’da bulunan diğer Amerikalı havacılar da geri dönerek birliklerine katılmak, devam eden savaşta yer almak istiyorlardı. Eskişehir’de bulunan Teğmen Davis, başkente gelen bir Amerikalı askeri danışmana yardımcı olması için Ankara’ya geri yollandı. Burada Teğmen Davis kaçmalarına yardımcı olacak kişilerle hem aracılı hem de doğrudan irtibat kurdu. Otelden firar edebilmek için, halat, trenle seyahat için bilet ve sahte pasaportlar temin ettiler. Trenle güney ve güneydoğudan sınırı geçmek ve Mersin-Antalya limanlarından yabancı bandıralı müttefik tarafındaki gemilere binmeyi planladılar. Bu planlarını gerçekleştirdiler: Amerikalılardan bir kısmı Mersin ve Antalya’dan yabancı bandıralı gemilere binerek, bazıları yaya olarak Suriye sınırını kat ederek müttefik birliklere katıldılar.

Tidal Wave operasyonuyla Türkiye’ye mecburi iniş yapan B-24D uçaklarından iyi durumdaki iki tanesi daha küçük tamirat ve bakımlarla Eskişehir’deki I. Tayyare Alayı II. Tabur ve III. Bölüğe katıldılar. (III. Bölük, B-24D uçakları için kurulmuştu.) Uçaklara 4001, 4002, 4003, 4004, 4005 Türk seri numaraları verildi. 4003 nolu uçak, Kıbrıs’a kaçırıldıktan sonra Afrika’da yolcu-personel taşıma değişikliği yapılandı: Savaştan sonra Türkiye’nin ilk VIP uçağı olarak 1944-1945 yılları arasında dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından kullanıldı.

11 Haziran 1944 günü Karadeniz’den gelen bir B-24 uçağı İstanbul yakınlarına zorunlu iniş yapmıştı. Uçak ağır hasarlanırken 11 kişilik uçuş ekibi enterne edilmişti. Kesin olmayan ve doğrulanmaya muhtaç bir habere göre yine 10 Ağustos 1944 gecesi yine bir B-24 uçağı İstanbul üzerinde uçunca, ışıldaklarla tespit edilip uçaksavar bataryalarının ateşi sonucu İstanbul Alemdağ yakınlarına zorunlu iniş yapmıştı. Bu uçakta kullanılamaz derecede hasarlanmış, uçuş ekibi enterne edilmiş ve daha sonra Amerikalı yetkililere teslim edilmişti.

II. Dünya Savaşı bittikten sonra Amerika’dan gerekli yedek parçalar temin edilemediği için uçaklar kısa sürede uçurulamaz duruma girdi. Bunun üzerine envanterden çıkarılarak Amerikalı uzmanların yardımıyla sökülerek ambalajlandı. Önce Ankara’da sonra Kayseri İkmal Bakım Merkezinde depolandı. Öte yandan bu uçakların Türk havacılar tarafından kaç saat ve ne tür görevlerde, nasıl uçtukları konusunda kesin bilgiler olmadığı, eldeki mevcut bazılarının da resmi doğrulanmaya ihtiyacı olduğu için yazıya bu ayrıntıları koyamadık…

1950 yıllarının ortalarında yine özel bir izinle yurt dışından gelen ve Türkiye’de görevli Amerikalıların oluşturduğu grup tarafından, bir daha hiçbir şekilde uçamayacak şekilde ambalajlı B-24D uçakları parçalandı. Amerikalılara parçalama iznini hangi kurum (lar) ve kişi (ler) in verdiği konusunda bir bilgiye ulaşamadığımız gibi, uçakların parçalandıktan sonraki akıbetleri de meçhuldür.

NOT: Tidal Wave operasyonu için Libya’da eğitim uçuşuna gece havalanan B-24D’lerin içinden bir tanesi (Lady be Good isimli B-24.) yakıt arızası yüzünden Akdeniz üzerinde ekip tarafından terk edilir. Aslında uçuş ekibi havada pozisyon hatası yaparak kaybolmuşlardı. Bu yüzden çoktan karaya çıktıklarının farkında olamamışlar ve Libya çölü üzerinde paraşütle atlamışlardı. Uçuş ekibinin ayrılmasından sonra uçak bir süre daha düzgünce süzülerek, çöle kendiliğinden zorunlu iniş yapmıştı. Uçağın enkazı 1950’lerin sonunda, ekip cesetlerine de 1960 yılında, çöldeki petrol aramaları faaliyetleri esnasında ulaşılmıştı…

 

Türkiye’ye İnen Uçakların Bilgileri:

USAF Seri No                        B-24D Uçak İsimleri

446642-40777                               Flossie Flirt

446742-40267                               Horse Fly

933242-8 40608                            Vulgar Virgin

934041-9 23754                             Little Lady (Eva? Bazı Türk kaynaklarında iki ayrı                                                       uçak, özellikle Amerikan kayıtlarında ise tek uçak                                                     olarak geçmektedir.)

983442-5 40312                            Aire Lobo

375141-6 224297                          War Maid

385642- 9 540744                         Town Hall

385642-9 540544                          Brooklyn Rambler (Rayler?)

385642-9 740733                          Hitler’s Hearse

              ?                                   Blue Goose

              ?                                   Heaven Can’t Wait                                          

         41-124311                           Hadley’s Harem (Anamur’da denize düşen)

Kaynak: http://www.airkule.com/yazar/TURKIYE-NIN-B-24D-MACERASI-SON/1153

Edited by GARYOSAVAN
  • Upvote 3
medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

  • 4 weeks later...

Redditte görmüştüm galiba komiğime gitmişti

 

https://en.wikipedia.org/wiki/1940_Brocklesby_mid-air_collision

 

Avusturalya'da iki tane Avro eğitim uçuşunda havada çarpışıp kenetlenip tek bir çift kanatlı uçağa dönüşüyorlar ve bir şey olmamış gibi uçmaya devam ediyorlar. Uçakların ikisi de inişten sonra tamir edilmiş. Üzücü olan bu yeni uçak kombinasyonunu kontrol edebildiğini fark eden ve kalan mürettebat atlamışken onu indirmeyi başaran alttaki uçağın pilotunun birkaç yıl sonra bisiklet sürerken otobüse çarparak ölmesi, rip

 

anson3.jpg

 

 

  • Upvote 4

Share this post


Link to post
Share on other sites

  • 1 month later...

Uçakları askeri amaçla kullanan ilk devlet İtalya(İtalya Krallığı) olmuştur. İtalyan uçakları Trablusgarp Savaşı (29 Eylül 1911-18 Ekim 1912) içerisinde Libya'da bombalama ve keşif amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'na karşı görev almışlardır. Bu uçaklar ilk keşif görevini 23 Ekim 1911'de, ilk bombalama görevini ise 1 Kasım 1911'de gerçekleştirmişlerdir. Ayrıca tarihte düşürülen ilk savaş uçağı da bu savaş içerisinde Osmanlı askerlerinin tüfek atışıyla düşürülmüştür.

 

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Havacılık_tarihi

medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal medal

Share this post


Link to post
Share on other sites

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...